Ölüler Günü ( El Día de Muertos) 💀🌺🌹
Meksika ve o topraklara ait bir hikayeden bahsetmişken yine aynı topraklara ait bir gelenekten bahsetmesem olmazdı diye düşünerek size; Meksika'nın en önemli geleneği ve benim çok saygı duyup sevdiğim bir gelenekleri olan "Ölüler Günü"nden bahsedeceğim bugün. Ölüler Günü her sene 1-2 Kasım'da Meksika'da kaybettikleri yakınlarını anma günü olarak kutlanır. İnanışa göre, 1 Kasım'da yetişkinler, 2 Kasım'da çocuklar ölülerin dünyasından yaşayanların dünyasına gelecek ve iki dünya arası bir köprü kurulacaktır. Bu gelenek ve inanış pre-hispanik döneme: Aztekler, Toltekler (eski Kolombiya halkı) ve Nahualarlara (eski El Salvador halkı) dayanıyor. Bu toplumların inancına göre ölüler için yas tutmak bir saygısızlıktır. Yas tutmak yerine onların bu ziyaretine eşlik etmek ve eğlenmeyi tercih etmişler. Günümüzde, Meksikalılar bu günde yakınlarının mezarı başında toplanır ve onlara yaşayanların dünyasında en sevdikleri şeyleri sunarak bu anma geleneğini devam ettiriyor. Çok sık Amerika'nın Cadılar Bayramı versiyonu gibi düşünülse de Ölüler Günü çok farklı ve derin bir anlama sahiptir.
Ölüler Günü'nün temel inanış yukarıda da bahsettiğim gibi;1-2 Kasım gecesi ölülerin dirileceği ve yaşayanların dünyasında gezintiye çıkacağına dayanır. Yerli halk, 1 Kasım gününü bir nevi kaybettikleri yakınları ile buluşma gecesi olarak düşünür. Bu yüzden bu anma gecesi bir şenlik gibi kutlanır. Bütün aile sevdiklerinin mezarında yerel Los Mariachis müzikleri ile sabaha kadar vakit geçirirler. Meksikalılar 1 Kasım'da ölüler için bir sunak hazırlar. Sunağa konulan neredeyse her eşyanın bir sembolik anlamı vardır. Sunak; geleneksel renkli danteller ve küçük çelenklerle süslenir. İlk olarak bu sunağa onların bir fotoğrafını ve mum koyarlar. Bu, gelen ruhun kendini hatırlayabilmesi içindir. Mezarın etrafına mumlar ve sarı kasımpatıları ile sunağa kadar yol yapılır. Bu da ruhların, ölüler dünyasından, yaşayanların dünyasına geldiklerinde yollarını kaybetmemeleri ve doğruca sevdiklerine gelebilmelerini içindir. Eğer mezar çocuk mezarı ise oyuncaklar konulur.
Bu sunakta ölülere sunulan; Pan de muertos (geleneksel kek), Tequila, Mezcal, Atole (geleneksel Meksika içkileri), Las calaveritas de azúcar (geleneksel kurabiye), kabak tatlıları, çeşitli pastalar, sigara, tuz ve su gibi ikramlar da bulunur. Tuzu, ruhu temizlediğine, suyun ise ölüler dünyasından yaşayanalr dünyasına yolculuğun kolay olmayacağını ve gelen ruhun susamış olacağını tahmin ettikleri için onlara ikram ederler.
Pan de muertos |
Las Calaveritas de Azucar |
2008'de UNESCO tarafında tanınan bu gün, Meksika'da her yıl festival olarak da kutlanmakta. Geleneksel Ölüler Günü gibi bu festivalde de her şey rengarenk ve canlıdır. Halk birbirinden farklı bir sürü özel kıyafetler giyerek geçit törenlerine katılır. Bu özel kıyafetin adı ise; Catrinas. Aslında Catrinas, Fransız kadını gibi elbiseler giymiş bir iskelet. Guadalupe Posadas, ölüm kavramını insanlaştırmak ve Avrupa hayranlığına bir eleştiri olarak bu kadını yaratır ve ona "Calavera Garbancera" adını verir. Posadas'ın ünlü sözü de bu karakterinin kaynağı niteliğindedir; " Todos somos calaveras". "Hepimiz iskeletiz". Bir önceki yazımda anlattığım La Llorana'nın da yine bu gece ortaya çıkıp çocuklarını aradığı söylenmektedir.
Evet, bir yazımın daha sonuna geldik. Yazımı bu günü en iyi anlatan film "Coco" yu sizlere önererek bitirmek istiyorum. Umarım yüzyıllardır süre gelen bu naif anma geleneğini siz de beğenmişsinizdir.
Sevgiler.
💀
Yorumlar
Yorum Gönder