ANTİK YUNAN'DA AŞK HİKAYELERİ - 3 "Orpheus ve Eurydice"

Aşk hikayelerimizin üçüncüsü, benim en sevdiğim, en hüzünlediğim aşk hikayesinde sıra. Kadere az da olsa inanıyorsanız bu hikayeyi siz de seveceksiniz. Dilerseniz anlatmaya geçeyim.

Yunan tanrıları arasında birçok müzisyen vardı. Atena'nın çok özendiği ama hiç çalmadığı bir flütü, Apollon'un Hermes tarafından yapılan, çaldığında herkesi mest eden bir liri, Hermes'in kendi için yaptığı çoban flütü... Pan'nın bülbüllerden güzel müzik yapan flütü ve Muse'un enstrümana ihtiyacı olamayan sesi vardı. Tanrılarda hal böyleyken, insanlarda müzik yapan tek bir kişi vardı. Thracian ve Muse'un oğlu, ormanların prensi Orpheus. Çünkü Muse ona müziği hediye etmişti. Ormanların içinde Antik Yunan'ın en müziksever ailesi ile büyüyen Orpheus'un üzerine müzik yapan bir insan daha yoktu. 

O müziğini yapmaya başlayınca canlı cansız her şey harekete geçer onun müziğini takip ederdi. Günlerden bir gün Jason'la birlikte Siren adasına zorlu bir göreve gider. Orpheus'un müziği Tanrıları Sirenlerin gazabından korur. Katıldığı bu görev sırasında hayatının aşkı Eurydice ile karşılaşır ve o an da evlenirler. Ama mutlulukları çok da uzun sürmez. 

Eurydike'ye Olan Aşkı Yüzünden Tanrılara Meydan Okuyup Ölüme Bile ...

Düğünün hemen arkasından nedimeleriyle ormandaki evlerine giderken bir engerek yılanı Eurydice'in ölümüne sebep olur. 

Orpheus, derin bir acı içindedir ve ne yapacağını bilemez. Tanrıları ikna ederek sevgilisini yer altı dünyasından geri almak ister. Hiçbir insanın aşk için yapamaya daha önce cesaret etmediği bir şeye cesaret eder. Korku dolu yer altı dünyasına yolculuğa başlar. Onun müziği Cerberus' u, nehirleri, muhafızları sakinleştirir ve Hades'le Persephone'un yanına ulaşmayı başarır. 

Aşk için neler yapacağının en iyi örneklerinden biridir Hades. Eurydice'in şarkısında yer altı dünyasının kral ve kraliçesi çaresiz kalır ve Eurydice'i dünyaya göndermeye karar verirler. Bilindiği üzere yer altı dünyasına bir kere girdiğinizde dönüşünüz olmaz. Yer altı kendine has kuralları olan bir yerdir. Hades ve Persephone, Orpheus'un bu durumuna üzüldükleri için sadece bir koşulla Eurydice'in onunla dünyaya gelmesine izin verirler. O koşul ise; dünyaya ulaşıncaya kadar arkasına bakmamaktır. 

Orpeheus bir müddet arkasında Eurydice'in olduğuna güvenerek ilerler. Fakat içinde hep tanrıların onunla dalga geçtiğini, onu aşaladığı düşüncesi vardır. Git gide şüpheleri artar. Tam güneş ışıklarını görmüşken Orpheus arkasını döner ve onu takip eden sevgilisi Eurydice'in kaybolduğunu görür. Bir veda bile edemeden sevgilisini sonsuza dek kaybetmiştir. 

Eurydice - Wikipedia

Hikayemizden çıkarılacak öğüt ise; ne yaparsanız yapın kaderi değiştiremezsiniz olarak tanımlanır. Kaderde ne varsa dönüp dolaşıp onu yaşarız. Antik Yunan'da da insanlar kaderde olanın elbet gerçekleşeceğine inanmışlar. Kaderle ilgili mitler bu aşk hikayesi ile de sınırlı değil. Daha önce sizlerle paylaştığım bir kahramanlık hikayesi olan Theseus'un hikayesi de kader inanışına bir örnektir. Dilerseniz buradan ulaşıp okuyabilirsiniz. 

Başka bir seride, başka bir yazımda görüşmek üzere! 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Antik Yunan'da Aşk - Aşk Hikayeleri 4 "Pygmalion ve Galatea"

Kalp simgesinin tarihi

Savaş