You all welcome to read my daily scribble writing. I hope you enjoy and get informed new thing while you are reading.
xxx
LA LLORANA 🌺
Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar
Ünü kendi ülke sınırlarını aşmış, ağlayan kadın La Llorana'nın hikayesini paylaşacağım bugün sizinle. Meksika kaynaklı bu hikayenin pre-hispanik dönemlere de ait olduğu söylenmekte. Hal böyle olunca hikayenin birçok versiyonunu duymak mümkün. Peki, La llorana kimdir ve neden ağlıyor?
La llorana her şeyden önce bir anne. Evet bu şaka değildi. Hatta annelik hikayenin en önemli sembollerinden. Ayın, yeryüzünü aydınlattığı en parlak gecede, beyaz çiçekli elbiseyle vücudu sarılmış caddelerin arasından sessizce ve ağlayarak geçen, hüzünlü, üzgün kadın. Üzüntüsü ve kederine daha fazla dayanamayıp dizlerinin üstüne düşen ve çocuklarım diye ağlayan bir anne. Neden böyle olduğunu merak ettiyseniz hikayeye başlayalım... Meksika'da taşra denilecek bir yerde yaşayan La llorana, bir gün şehrine gelen bir İspanyola aşık olur. Kısa bir zaman içinde de hamile kalır. Evlenmeyi hayal eden La llorana, İspanyol sevgilisi tarafından terk edilir. Öfkeyle deliye dönen bu kadın, çocuklarına tahammülü kalmaz ve onları ayın en parlak olduğu bir günde nehirde boğarak öldürür. Ne yaptığının farkına varan La llorana için ise artık çok geçtir. Yaptıklarına ve bu acıya daha fazla dayanamayan kadın kendini de nehre bırakır. Hristiyanlıkta büyük suçlar olarak kabul edilen cinayet ve intiharı işlediği için La llorana'nın Tanrı tarafından asla affedilmeyeceği düşünülür. İki çocuğunun mutlaka cennette La llorana'nın ise arafta kaldığına inanılır. Ayın yine o denli parlak, yeryüzünü büsbütün aydınlatan gecelerde Meksika'da caddelerde insanlar onun sesini duydukları, hatta gördüklerini söyler. İnanışa göre La llorana oğulları için ağlar ve nehre doğru giderek kaybolur. Bu onun kıyamete kadar cezasıdır. Meksika'da bütün çocuklar gece geç saatlerde dışarıda bulunulmaması gerektiğini yoksa La llorana'nın tıpkı çocukları gibi onları da alıp nehre götüreceğini bilir.
Üzerine şarkı yazılmış, film çekilmiş efsanenin hikayesi böyle. Başta da söylediğim gibi hikayenin en önemli sembollerinden biri annelik. Annelik ama eksik annelik diye geçer bu hikayede. Bir annenin nasıl olması gerektiğinin tam tersidir La llorana. Hikayeyi yazarken, kadınların üzerine toplum tarafından atfedilmiş bu anneliğin kutsallığını bir kere daha düşündürdü bana La llorana. Belki de kendisi o kadar kötü bir anne değildir. Toplumun kadınlar için belirlediği bu kutsallık, olamayınca eksiklik gibi görülmesini umarım ileride aşabiliriz. Yazımın sonuna La llorana için yazılmış şarkıyı iki farklı kişiden ekleyeceğim. Umarım dinlerken onun nasıl kötü bir anne olduğunu değil ne tür zorluklardan geçtiğini ve ne acılar çektiğini hissedersiniz. Sevgilerimle ❤❤
Bir önceki yazımdan sonra neden size bir dizi önerisi de hazırlamıyorum diye düşünüp size bir dizi önerisi hazırladım. Netflix'in hayatımıza girmesiyle birlikte gerek dünyayı gerek ülkemizi etkisi altına alan, global olarak bir popüleriteye sahip bir dizi var; La Casa de Papel. Bu diziyi izlemeyen olabilir ama duymayan yok. Diziden sonra İspanyolca ve dizilere olan ilgide bir artış oldu. Öyle ki Netflix bile ardı ardına orijinal İspanyolca diziler yapmaya başladı. La Casa de Papel derken hayatımıza Elite , La Casa de Flores gibi diziler girdi. Bu dizilerin yanı sıra adını belki de hiç duymadığınız ama en az bu diziler kadar iyi ve iddialı birçok İspanyolca dizi mevcut. İnternet İspanyolca dizi kaynağında biraz kıt olduğundan sizlerle bugün, Netflix'te kolaylıkla bulabileceğiniz izlemenizi şiddetle tavsiye ettiğim dizileri paylaşacağım. Başlamadan ufak bir not da düşmek isterim İspanya ve Latin Amerika'nın kültür ve ahlaki yapısı alışık olduğumuz değer yargılarından bira
The Roman she-wolf the statue is demonstrating a scene from the legend of the founding of Rome. Of course, there is more than one legend about twin brothers and Capitoline wolf. According to one; Romulus and Remus are twin brother who ordered to their death into the Tiber River by their grandfather’s brother. They were saved by a she-wolf who take cared for them until a herdsman, found and raised them. When they had grown up, they turned back to grandfather’s city to take back the city. They took over the city, however; Romulus killed his brother Remus to own the city and named himself to the city. It is said that this statue actually was only a she-wolf statue. Then in the time of Renaissance, they added the twin brothers Romulus and Remus. For years, the statue symbolizes a gift from Mussolini like an appreciation who sees him as the founder of “New Rome”. He donated copies of this statue to various place around the world. Before this information that I
Bir yazıma daha hoş geldinizz! Tam anlamıyla hormonal sebeplerle oluşan açlığımın zirvesinde olduğum bir gündeyim. Aklımı yemeklerden ve tatlılardan alamazken canım güzel bir vişneli turta yapmak istedi. Peki bu vişneli turtayı bir davete yapsaydım yanında hangi içki içilirdi sorusu da bugün sizlerle bu yazıyı paylaşmamın vesilesi oldu. Alkol tüketirken çoğu zaman yanındaki atıştırmalıklara ve mezelere kafa yormuşuzdur. Neyle ne iyi gider? Bunun yanına ne hazırlamalıyım? Özellikle baş başa sıcak bir sofra hazırlarken. Kendi damak zevkime ve bu zamana kadarki gördüklerim ve bildiklerimle beraber size aperitif hazırlama konusunda kısa bir tavsiye yazısı hazırladım. 1- Bira 🍻 Severek tükettiğiniz bir alkolse yanındakiler sizin için önemli olmayacaktır. Çoğu atıştırmalıkla tüketilen bira için size tavsiyem daha tuzlu şeyler. Tıpkı TAPAS gibi. 😍 Ah şu kültür az ucundan Türkiye'ye gelse. 🤤 Benim en çok yakıştırdığım ve size tavsiye olarak verebileceğim yiyecekler: Zeytin, Patates kıza
Yorumlar
Yorum Gönder