Ege Denizi'nin İsminin Az Bilinen Hikayesi 🌊
Az
ya da çok, çoğumuzun Yunan mitolojisine dair bildiği birkaç hikaye var.
Mitoloji, mit diye adlandırdığımız olaylar bir zamanın gerçekleriydi. Yunan
mitolojisi bilinen mitolojiler arasında en yaygın olanıydı. Antik Yunanda
insanlar çoğu şeyi inandıkları bu mitlerle açıklardı. Aynı zamanda bu mitoloji
antik Yunan dinin de temelini oluşturmaktaydı. Bu mitler; tanrıları, tanrıların
hayatlarını, kahramanların yaşayışlarını, aşk hikayelerini konu edinen
öğretileri içerirdi.
Bugün
sizlerle paylaşmak istediğim mit ise; Ege denizine isminin verilmesinde rolü
olan, kahraman Theseus'un hikayesi.
Theseus |
Atena'da Theseus adında küçük bir çocuk vardı. Hareketli
ve boyundan büyük işler yapmaya kalkan bu çocuğun başarısızlıkları arkadaşları
tarafından alay konusu haline gelmiş ve Theseus bu konuda öfkelenmeye başlamıştı. Tüm bu
başarısızlıklarının hep devam edeceğini kendini işe yaramaz ve zayıf biri
olarak görmeye başladı.
Annesi ona, kaderinde büyük şeyler yazılı olduğuna ikna
etmeye çalışsa da onu buna ikna edemiyordu. Sonunda bir gün, yıllardır kendine sakladığı gerçeği
Theseus'a itiraf etti. Theseus, Athena kralı Aegeus'un oğluydu.
Bu gerçeği öğrenen Theseus, kral olan babasının yanına
gitmek ve onu görmek istedi ama bu istek o kadar da kolay değildi. Çünkü babasını öldürüp tahtına geçmek isteyen birçok düşmanı vardı ve eğer kralın bir oğlu olduğu öğrenilirse, bu Theseus'un ölümü
olacaktı. Annesi, Theseus'a henüz babasının yanına gitmek için hazır olmadığını
söyledi.Theseus ise bunun için can atan bir çocuktu ve ne zaman babasını
görecek ve ona katılacak bu sorunun cevabını bilmek istiyordu. Annesi onu babasının mirasına yani bu sorusunun cevabına götürdü.
Kral Aegeus, oğlu yeterince büyüyüp güçlendiğinde ona
katılabilmesi için bir vasiyet bırakmıştı. Kendi kılıcını bir kayanın altına bırakan Kral Aegeus;
oğlunun bu kayayı kaldırınca oğlunun kendini ispatlayacağını ancak o zaman kılıcı kuşanıp onu görmeye gelebileceğini söylemişti.
Theseus bu vasiyeti öğrendikten sonra, kendini kayayı kaldırmaya adamış, büyük bir kararlılıkla vasiyeti yerine getirmek için
çabalıyordu. Bu arada birçok zorlu görevler aşan, güçlenip kuvvetlenen Theseus, ne yapsa da
kayayı kaldıramadı. Kayanın nasıl hareket edebileceğini bunun bir yolu olduğunu
düşünmekteydi. Kayayı hareket ettirmeye çalıştığı bir gün kayanın gölgesinde bir ağaç dalı görür ve bu dalla kayanın kenarından baskı uygulayarak kayayı kaldırmayı başarır.
Kılıcı kuşanan Theseus, Athena'ya doğru yola çıktı. Yolda
türlü kahramanlıklarla adını duyuran Theseus Athena'ya ulaştığında babası Kral
Aegeus korkunç bir kurban verme olayı için kurmak seçmekteydi. Theseus meraklı
gözlerle etrafa bakıp olayı anlamak isterken bir yaşlı ona durumu açıkladı. Bu
Crete (Girit) adasının kralı Kral Minos'un canavarı Minator için düzenlenen bir
kurban olaydı. Minator yarı insan yarı hayvan bir yaratıktır. Kral Minos,
Minatoru bir labirentte tutmaktadır. Kral Minos, Kral Aegeus'un savaş
kazanmasına yardımcı olmuş, o günden her yıl itibarende 7 kız 7 erkek, Minatora
haraç olarak istemekteydi.
Theseus, bu görev için hazırdı ve gitmek için gönüllü
oldu. Fakat gönüllü olan bu çocuğun kim olduğunu kimse bilmiyordu. Thesues,
King Aegeus'a: "Ben Theseus, senin oğlunum." diyerek kılıcını
gösterdi. Theseus, bu boğanın öldürülüp, bu çılgınlığa ve kötülüğe bir son
verilmesi gerektiğini, Minatoru kendi öldürmek isteğini söyledi. Aegeus
her ne kadar istemesede oğlunun Athena filosu ile Crete'ye gitmesine engel
olamadı. Filodaki görevlilerden dönerken filo bayrakalarını eğer Thesus
yaşıyorsa beyaz, eğer öldüyse siyah yapmalarını böylece oğlunun durumunu bilmek istedi.
Theseus ve Atenalılar, Crete'ye ulaşır ve Kral Minos'un kızı onları karşıladı. Ariadne,
bütün bu olanların hiç adil
olmağını söyleyen ve bu olayın bitmesini isteyen Crete adasındaki tek kişiydi Theseus ve filo, labirente doğru ilerledi. Labirentin kapısında Ariadne onları beklemekteydi. Ariadne ne kadar üzgün olduğunu onalarla paylaştı. O sırada Theseus, Ariadne'ye aşık oldu ve içeriden sağ çıktığında onu Atena'ya götürüp
onunla evleneceğini söyledi. Ariadne, Theseus'la birlikte Crete'den gitme fikrine kapıldı ve Theseus'a aşık oldu. Onu bu kötü yerden alıp götürebilcek biri olmuştu. Fakat, bu labirentin yapıldığı günden beri içinden
sağ çıkan biri olmamıştı. Ariadne bir ip getirdi. İpin bir ucunu Theseus'a verir ve labirenbtin dışında
Theseus'u bekledi.
Maître des Cassoni Campana, La leyenda cretense. Teseo y el Minotauro, 1500-1525 (Bu tabloda Atena filosunun Crete'ye girişi ve Theseus'un labirentte Minatorla olan mücadelesi resmedilmiştir.) |
Ariadne'nin verdiği ipi takip ederek çıkışı buldu çıktığında ise Ariadne uyuyordu. Vakit kaybetmeden adadan uzaklaşmak için Ariadne'yi labirentin girişinde bırakarak, Crete'yi terk etti.
Atena filosu, Atena'ya doğru yola koyuldu. Bu haracın
bitmesine sevinen Atenalılar öylesine sevindi ki Kral Aegeus'un isteği akıllarından çıkmıştı. Gemide bayram havası hakimdi. Ama yolunda olmayan bir şey vardı. Filonun
bayrakları siyah bir şekilde Atena sularına yaklaşıyordu. Yüksek bir tepeden filonun gelişini izleyen Aegeus, siyah
bayrakları gördü ve Theseus'un öldüğünü anladı. Oğluna bu kadar yaklaşan Aegeus, oğluna uzak kalmıştı. Bunun sebebi Crete'den yardım alarak Atena'yı bu harca bağlayan kendisiydi. Kral Aegeus, bu acıyı ve kederi kaldıramadı. Vicdan azabı ağırdı ve kendini denize bıraktı.
Aegean King and return of Theseus (Photoshop - 2012)) |
Kralları ölen Atenalılar, krallarının
mezarı olan bu denize onun adını atfetmek istediler ve bu acı olay bugünkü Ege Denizi'ne (Aegean Sea) adını verdi.
Hikayeden çıkarılacak ders çoktur. Yazımın
girişinde de söylediğim gibi Antik Yunan'da mitler, eğitici olma özelliğiyle
bilinirdi. Size asıl anlatmak istediğimi aktarmak için hikayeyi kısa
tutabildiğim kadar kısa tutmaya çalıştım. Biraz daha araştırıp, hikayenin
verdiği öğütü öğrenebilir hatta araştırmalarınızı benimle yorumlarda
paylaşabilirsiniz.
Hikayemi okuduğunuz için teşekkür ederim. 🌊
Yorumlar
Yorum Gönder