MEDEA
Bir önceki yazımda Deus ex-machinayı anlatırken Medea'yı örnek vermiştim. Hem sizi merakta bırakmamak hem de içimdeki anlatma istediğini durduramadığım için hemen Medea yazıma başlamak istedim. Antik Yunan'ın en iyi trajedilerinden biri olan Medea, bir kahramanlık hikayesinin de devamı aslında. Hatırlarsanız daha önce sizlere Theseus'un hikayesinden bahsetmiştim. Şimdi ise diğer bir kahraman olan Jason'a değineceğiz. Jason, babasının yerine geçen adam Pelias'tan tahtı, mirasını geri almak için yola çıkar. Pelias,onu Colchis'e (günümüz Gürcistan'da Karadeniz'e kıyı bir yer Batum olduğu tahmin edilir) Kral Aetes'den Golden fleet'i (altın post) alması için görevlendirir. Bu altın postun kendi topraklarına gelirse bolluk bereket getireceğini aynı zamanda eğer Jason, altın postu getirirse Pelias tahtı ona vereceğini söyler. Bir hayli önemli ve güçlü kahramanımız tabi ki de bu görevi yerine getirecektir ama bu hiç de kolay olamayan bir iştir. Kahramanlarda oluşan bir ekiple ve Tanrıların yardımı ile yola çıkar. Yolda birçok zorluklar aşar ama esas zorluk altın postu almaktır. Kral Aetes ünü tüm ülkece bilinen bu postu gözünden ayırmamaktadır. Altın postu ormanda bir ağaca asmış ve ejderhaların korumasına bırakmıştır. Hal böyle olunca iş zorlaşır. Bu sırada Aetes'in kızı Medea, Colchis'e gelen bu yabancıya aşık olur onunla evlenebilmek ve kraliçe olabilmek için ailesine ihanet eder. Medea, Güneş Tanrısı Helios'un torunudur. Yarı Tanrı olduğu için büyü gibi birkaç doğaüstü güçleri vardır. Tüm ailesini öldürüp altın pelerini ejderhadan alabilmek için onu uyutacak bir ilaç hazırlar. Ejderha uyuduktan sonra Jason'la birlikte altın postu alarak oradan uzaklaşır. Medea, böyle ilaçlar yaptığı için büyücü olarak görülür. Hatta İngilizce'deki medicine (ilaç) kelimesinin kökeni Medea'dan gelmektedir. Bu da ufak bir not olsun ve devam edelim. Jason tahta geçer, Medea iki çocuk sahibi olur... Günle geçer giderken devran da dönmez mi? Döner...
Medea ve Golden Fleet (Batum) |
Tam burada da Medea hikayemiz başlıyor. Medea oyunu, Medea'nın evinin içinden feryat figan ağlamasıyla başlar. O sırada evin önünde ise nedimesi bize (okuyucu-seyirci) olan biteni anlatır. Jason, eşini ve çocuklarını Corinth prensesi ile evlenmek için terk eder. Medea, bu gerçeğin farkında değildir ama çok geçmeden olan biteni öğrenir. Jason ona bu evliliğin sadece çocuklarına maddi açıdan güzel bir gelecek sağlamak için olduğunu söylese de bu Medea için bir ihanettir. Medea burada Jason'a oyunun en güzel diyaloglarından biri ile cevap verir. "Değersiz bir adamdan değersiz bir hediye" Medea'nın durumu öğrendiğini duyan prensesin babası Creon, Medea'nın kızına zarar vermesinden çok korkar. Nitekim kendi ailesini katletmiş biridir Medea. Derhal şehri terk etmelerini, sürgün edilmelerini ister. Sürgün edilmeyi öğrenen Medea daha da öfkelenir çünkü Medea, artık yeri yurdu ve ailesi olmayan bir kadındır. Bunu da Jason için yapmıştır. Aşkından ve nefretinden gözü hiçbir şeyi görmeyen Medea için ise bu istek kabul edilemez ve çok erkendir çünkü henüz intikam almamıştır. Sürgün için bir gün sadece bir gün müddet isteyen Medea, bir intikam planı hazırlar. Jason'a çocuklar hakkında konuşmak için görüşmeleri gerektiğini söyler ve akşam için sözleşirler. Bu sırada ise bir sepetin içinde prensese tatlılar hazırlar ve bunu çocuklarıyla birlikte ona gönderir. Bu tatlıların hepsi zehirlidir. Tatlılardan yiyen prenses korkunç bir şekilde ölür. Medea'ya ise sevindirici haber ulaşır; hem Creon hem de kızı artık ölüdür. Kızının ölü bedenine dokunan babası da kızı gibi trajik ve korkunç bir şekilde ölmüştür. Akşam olduğunda ise Medea bir at arabası ile Jason'ı beklemektedir. Bu at arabası atası Helios'a aittir. Hikayede bu at arabası onun yarı Tanrısal özelliğini vurgular. Yine bir nevi Tanrılarla uğraşmayın mesajı verilmektedir seyirciye. Jason gelip ondan çocuklarını isteyince Medea çocuklarını öldürür. Çocukların çığlıklarını acı bir şekilde duyan Jason'a çocuklarının öldüğünü ve bu onun yaptığı ihanetin bir bedeli olduğunu söyler. At arabasına binerek gökyüzüne doğru uzaklaşır ve çocuklarını da alarak gözden kaybolur. İşte bu yazımı yazma sebebim olan edebi sanatı burada görüyoruz. Medea'nın bütün bu olayın çıkmazında at arabasına binerek göğe yükselmesi, edebiyattaki en bariz Deus ex-machina örneğidir. Bu sahne aynı zamanda, kadın gururu ve kadın gücünü sembolize eder.
Evet arkadaşlar oyunda anlatılacak, paylaşılacak çok şey var. Sizleri sıkmamak adına kısa bir özet yapmaya çalıştım elimden geldiğince. İsterseniz bu oyunu okuyabilir ya da izleyebilirsiniz. Bununla ilgili kaynak sıkıntınız olmaz. Olursa da bana ulaşabilirsiniz :) Bir antik Yunan mitolojisinden daha çıkarılacak sonuçla yazımızı sonlandıralım. Kızlar bu sonuç biraz size. Asla başka bir erkek için ailenize ihanet etmeyin. Unutmayın ihanet ihaneti doğurur ve Tanrılarla uğraşmayın.
Yorumlar
Yorum Gönder