Sirenler

 Sirenler, günümüzde Orak Adası olarak bilinen, kaynaklarda Acheolides olarak geçen adada yaşayan yarı insan yarı balık deniz ve sesleriyle tüm denizcileri büyüleyen deniz yaratıklarıdır. Öyle ki güzellikleri ve büyülü sesleri yüzünden birçok denizci Sirenlere yem olmuştur. Siren adasına gelen hiçbir denizci sağ çıkamamıştır. Çünkü inanışa göre adadan bir geminin geçmesi ve birinin canlı çıkması Sirenlerin kesin ölümü demektir. 


Bu nedenle Sirenler bu adadan geçmiş her şeyi boğdular. Sirenler ilk olarak Homeros'un Odesa (Odyssey) destanında karşımıza çıkar. On yıl süren Truva Savaşı'ndan canlı kurtulan Odiseus'un evine; İthaka'ya, çok sevdiği eşi Penolope ve oğlu Telemacus'a dönmeye çalışır ve bu dönüş yolculuğu da on yıl sürecektir. Odiseus, bilinen en zeki ve en kurnaz denizcidir. Bu yüzden deniz tanrısı Poseidon tarafından pek sevilmez. Truva'dan İthaka'ya olan yolculukta da Poseidon, Atena ile Odiseus'un Siren adasından canlı çıkıp çıkmayacağı için iddiaya girer. Odiseus ve mürettebatı, Orak adası açıklarında seyrederken Sirenlerin sesi duyulur. Tüm mürettebat büyülenmiş bir şekilde adaya doğru ilerler. Odiseus'un aklına gemideki balmumu gelir. Tıpkı Truva'daki at hediyesi gibi zekasını burada da hem mürettebatı hem ailesi için gösterir. Mürettebatın kulaklarını balmumu ile tıkadıktan sonra Odiseus, kendinin direğe sımsıkı bağlanmasını ve ağzının kapatılmasını emreder. Adadan geçerken sirenlerin seslerine dayanamayıp orada kalmak isteyen Odiseus ne yapsa da mürettebatına kalmak için emir veremez.Böylece Odiseus'un gemisi Siren kayalıklarından sessizce geçer ve gider. Odiseus çok sevdiği eşi Penelope'ye kavuşur.


 Siren olarak literatürde bulunan uyarıcı niteliğindeki tiz sesin de kaynağı bu yaratıklardır. Siren olarak kullandığımız ses aslında rahatsız edici ve uyarıcı bir sestir. Belki insanlar Sirenlerin onları büyülemesi sonucu bu tiz, acı siren sesini güzel bir melodi olarak duyup büyülenip Sirenlere yem olmuştur.  Foça'yı ziyaret etme fırsatınız olursa şimdi sevimli Akdeniz foklarının yuvası, Orak adasını ve çeşitli koyları ziyaret etmeyi unutmayın. 





Yazımı okuduğunuz, bu güzel hikayede bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim. Foça açıklarından geçerken dikkatli olun. Orak Adası'na yaklaşırken kulaklarınızı kapatmayı unutmayın. Belki de Sirenler hala oradadır. :) 











Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Antik Yunan'da Aşk - Aşk Hikayeleri 4 "Pygmalion ve Galatea"

Resim
Eveet geldik Antik Yunan aşk hikayelerimizin sonuncusuna. Bu seferki hikayemiz mutlu bir sonla ve içinden çıkarılacak önemli derslerle bitiyor. Çok uzatmadan başlayayaım.  Uzun yıllar önce, şuan ki Kıbrıs'ta Pygmalion adında bir heykeltıraş yaşardı. Pygmalion kadınları; kusurlu, sürekli hatalar yapan insanlar olarak gördüğünden kadınlardan nefret eden birisidir. Özellikle yaşadığı çevredeki hayat kadınlarından ve onların yaşantısını ideal olarak bulmadığından kadınları eksik, noksan görmektedir. Her ne kadar birçok kadının ilgisini çekse de onun sanatının ona yeteceğini söyleyerek asla evlenmeyeceği için yemin eder. Kadın ırkına olan bu nefreti ve ettiği yemine rağmen kendini adadığı, hayatının en önemli eseri olan heykeli ironik bir şekilde bir kadın heykelidir.  Pygmalion, heykeli için büyük bir özen ve sabırla çalışır. Bu öyle bir özenli çalışmadır ki sanki insanlığa kusursuz bir kadın nasıl olur göstermek istercesine heykelini çalışır. Ya da belki tam olarak kadınlardan ne...
Devamı

Kalp simgesinin tarihi

Resim
Biraz da bu blog da aşk konuşalım. Bunun vakti gelmişti sevgili okurlar. Aşkı tanımlamak, aşkı anlatmak gibi bir amacım yok. Sizlere aşk temalı birkaç hikayeden söz edeceğim. Ama önce aşkın sembolü kalp simgesinin nereden geldiğini bilmemiz gerekiyor.  Her gün karşılaştığımız, birbirimize sayısız emojisini gönderdiğimiz evrensel romantik aşkın sembolü kalp simgesin nereden geldiğini bir kere bile merak etmişizdir. Ben de ettim. Neden kalbi bu şekilde resmediyoruz ki? Şimdi bu merakımızı sonlandırmanın vakti.  Her hikaye gibi kalp simgesinin hikayesi de Antik Yunan'dan geçiyor. Ege bölgesininde yetişen silphium adlı bitki; baharat, afrodizyak, hastalık tedavisi hatta doğum kontrol amaçlı kullanılan çok önemli bir bitkiydi. Silphium bitkisi Birinci yüzyılda nesli tükense de tohumunun tasvirleri birçok kez resmedilmişti. Bu simgenin ilk kullanıldığı yer Antik Yunan parasıydı. Silphiumun tohumu Eros'un tasvirlerindeki nar meyvesini de andırdığından birçok kez aşkı tanımlamak için ...
Devamı

Hangi içkinin yanında hangi yiyecek tüketilmeli?

Resim
Bir yazıma daha hoş geldinizz! Tam anlamıyla hormonal sebeplerle oluşan açlığımın zirvesinde olduğum bir gündeyim. Aklımı yemeklerden ve tatlılardan alamazken canım güzel bir vişneli turta yapmak istedi. Peki bu vişneli turtayı bir davete yapsaydım yanında hangi içki içilirdi sorusu da bugün sizlerle bu yazıyı paylaşmamın vesilesi oldu. Alkol tüketirken çoğu zaman yanındaki atıştırmalıklara ve mezelere kafa yormuşuzdur. Neyle ne iyi gider? Bunun yanına ne hazırlamalıyım? Özellikle baş başa sıcak bir sofra hazırlarken. Kendi damak zevkime ve bu zamana kadarki gördüklerim ve bildiklerimle beraber size aperitif hazırlama konusunda kısa bir tavsiye yazısı hazırladım. 1- Bira 🍻 Severek tükettiğiniz bir alkolse yanındakiler sizin için önemli olmayacaktır. Çoğu atıştırmalıkla tüketilen bira için size tavsiyem daha tuzlu şeyler. Tıpkı TAPAS gibi. 😍 Ah şu kültür az ucundan Türkiye'ye gelse. 🤤 Benim en çok yakıştırdığım ve size tavsiye olarak verebileceğim yiyecekler: Zeytin, Patates kıza...
Devamı