Nasıl İngilizce öğrenebilirim?

Bugün buraya yazacaklarımı aslında birçok kişiye her zaman anlatıyorum. Buraya da yazmamın sebebi hem sizlerle paylaşmak hem de tüm bu tavsiyelerimin derli toplu bir yerde tutmak. Evet konumuz İngilizce ve dil öğrenmek. Yakın çevrem ya da mesleğimi duyan her üç kişiden birinin sorduğu soru; Nasıl İngilizce öğrenebilirim? 

Bu sorunun yanıtı düşündüğünüz kadar zor değil. Bu İngilizce olarak değil yeni bir dil öğrenmek adı altında ele alalım.  Öncelikle bilmediğinizi unutun.  İlkokul, ortaokul ve liseden beri süregelen dil dersleriyle farkında olmasanızda sizin bir altyapınız var. Hadi bunları geçelim ders dinlemediniz, test çözdünüz, öteki dersteki sınava hazırlandınız vs. Küçükken kuran öğrenmeye de mi  başlamadınız? O bile yabancı bir alfabe ve yabancı bir dildir. Yancı bir dile tanıklıktır. Bu yüzden kendinizi sıfır saymayın. Siz, beyninizdeki dil öğrenme yetisini bir kere çalıştırdınız ve orada sizi ve yeni kelimelerini bekliyor. 

İkinci olarak, gerek öğrencilerime gerek bu soruyu bana yöneltenlere de dediğim ve inandığım İSTEK geliyor. Eğer gerçekten bir dili öğrenmek, konuşmak istiyorsanız, bunun kaçısı yok, bunu öğrenir ve yaparsınız. Buna en iyi öğrneği kendimden verebilirim. Blogda da görebileceğiniz üzere birkaç İspanyolca yazı var. 6 ay öncesine kadar tanışma cümlelerinden başka İspanyolca kelime bilmiyordum. Küçüklüğümden gelen bir hayranlığım ve isteğim sayesinde bugün öz geçmişime İspanyolcayı bildiğim diller olarak ekliyorum. İnanmak gerçekten başarmanın yarısı.

Şimdi işin somut kısmına gelelim. Dil öğrenmeyi bir hobi, bir eğlence olarak görmeyin. Dil öğrenmek bir kazanımdır. Bu farkındalığa varmanız gerekir. Çünkü öğrendiğiniz dil size mutlaka yeni kapılar açacaktır. O yüzden yaptığınız işi ciddiye alın ki öğrenme sağlayabilin. Çalışmalara öncelikle bir kitap takip ederek başlamanızı tavsiye ederim. Sonuçta bir öğrenme sürecindeyiz ve kitapsız bir eğtim-öğretim düşünülemez. Dil kitaplarının ne denli pahalı olduğu bir dil öğrencisi olarak çok iyi biliyorum. Ama günümüzde herhangi bir materyal için kaynak sıkıntısı çekmeyeceğinizi biliyorum. İnternette pdf olarak ya da ikinci el kitapçılarda çok uygun fiyatara kitaplar bulabilirsiniz. Kitap ismi tavsiyesi için daha sonra bana ulaşabilirsiniz. Kitabımızı edindik ve çalışmalara başlayacağız. Bir makalede, dil öğrenemi için bir insanın hedef dili  gün içinde  en az 3 saat duyması gerektiğini okumuştum. Bunu bu yolda hayatımıza uygulamaya çalışmamız gerekir çünkü bilindiği üzere dil, nankördür. Öğrendiğiniz şeyleri çok çabuk unutabilirsiniz. İşte işin somut kısmı tam olarak da bu; çalışmak. Kendinize çalışmak için vakit ayırın, öğrendiğiniz her şeyi not edin. Elinizde kendi çalışmalarınızı kendi ürünleriniz olsun. 

Yaptığınız bu çalışma belki bir saatinizi alacak. Peki hedef dili üç saat hayatımıza nasıl entegre edeceğiz? 

İşin en kolay belki de en zevkli kısmı öğrendiğiniz yaptığınız çalışmaları canlı tutmak. Hedef dili günde üç saat duyma argümanına kesinlikle katılıyorum. Öğreneceğiniz dil sürekli hayatınızda olmalı. Hızlı akan bir zamanda yaşıyoruz her şey hızlı yaşanıyor, değişiyor. Belki çalışmaktan başka vakit ayıramayacağınızı düşünüyorsunuz ama bunu yapmanın kolay yolu var. Hiç farkında olmadan ders çalışmış olucaksınız. İlk olarak; dinlediğiniz müzikleri, izlediğiniz dizi veya filmleri hedef dilinizde dinleyin ve izleyin. Bu konuda sınırsız kaynağa sahipsiniz. İstediğiniz türde müziği ve filmi çevrim içi platformlarda bulabilirsiniz. Bunu kendinize işkence olarak görmeyin eğer öyle görüyorsanız zaten istemiyorsunuzdur. Bu bir süreçtir. İlk başlarda hiçbir şey anlamayacaksınız ama bir ay sonra ne kadar ilerlediğinizi fark edeceksiniz. Bu süreçte zevk aldığınız şeyleri yapın. Eğer rap müzik seviyorsanız hedef dilde rap müzikler bulun. Romantik filmden nefret edip, hedef dilde romantik film izlemeyin. Biraz önce de dediğim gibi tür konusunda kaynak sınırsız. 

Kullandığınız uygulamalardaki dili hedef dilinizle değiştirin. Instagram, twitter, facebook gibi platformlarda hedef dilinizdeki etiketleri takip edin. Ana sayfanızda gördüğünüz bir kelime bile bir kazanımdır. İnternette dolaştığınız siteleri hedef dilinize çevirin, hedef dilinizdeki internet sayfalarını takip edin, hedef dilinizde oyunlar oynayın. Yapacağınız aramaları hedef dilinizde yapın, hedef dilinizdeki youtuber ve influencerları takip edin. Kısacası gündelik hayatınızda her ne yapıyorsanız bunu hedef diliniz ile yapmaya çalışın. Öğrendiğiniz bir kelime, gördüğünüz bir kalıp sizin öğreniminize katkı sağlayacaktır.  

Yeni bir dil öğrenmedeki adımları sayarken kendi dilimize hakim olmanın ne kadar önemli olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Belki de en önemlisi. Eğer hedef dilinizde herhangi bir dil bilgisi(gramer) konusunu anlamıyor ve size zor geliyorsa bunun temeli Türkçe'de o konuyu iyi bilmemeniz olabilir. İngilizce öğrenenlerin çoğu gerund&infinive ve active,passive & causative konularında zorlanıyor. Birkaç dil öğrendikten sonra farkına vardım şey dillerin mantığının temelde aynı olması. Bu yüzden eğer Türkçe'de fiilimsiler ve fiilde çatının mantığını kavrayamazsanız bunu başka bir dilde anlamak güçleşir.


Çalışmak ve sıfırdan başlamak hiçbir zaman küçük düşürücü ve basit bir şey değildir. Aksine bir çizmeli kedi kitabı bile size bir sürü kelime kazandırabilir. Dil öğrenmeye başlarken hedef dilinizdeki başlangıç konulu her şeyi bitirin. Sindirella, yedi cüceler okumaktan bugs bunnyi hedef dilinizde izlemekten çekinmeyin. Zira hedef dilinizde seviyenizin üstü bir şeyle uğraşmak sizde hayal kırıklığı ve hevesinizi kaybetmeye yol açar. Söyleyecek, gösterecek daha çok örnek var ama yazım çok uzun oldu. Buralara kadar okuduysanız bu işin peşindesinizdir. Yazımı okuyan herkese teşekkür ediyorum.

Sevgiler.